19 Şubat 2011 Cumartesi

GÖZYAŞI ŞİŞESİ

                                                                                                                  

Hani bir yerde sırf "o" olduğu için sevinirsiniz ya.  Hani "lan bişeyler söylese, küfür etse bile olur, yeter ki konuştuğunu göreyim" dersiniz ya öyle bir an gelirmiş ki diyecek hiçbirşey bulunamazmış.

Kırgınlık bişey değil. İzi kalsada istersen kaynayabilir parçalar.

Kırılan yanların her gün karşına dikilir ayağına dolanır tatlı pisicikler gibi.


Afftettim demek istersin.
Boğazına bir yumruk düğümlenir.

Kötü kelimeleri hissizliğe yeğleyecek duruma gelirsin.


Yaşamak bazen dalgınlık olur düşer ellerine. Ben bu dolabı neden açmıştım dersin . Elindeki bir demet maydanoza bakıp ağlarsın, sadece ağlarsın.

ağlarsın ... ve ...

16 Şubat 2011 Çarşamba

ARKADAŞIM SENİN İÇİN

                                                                                                      
Sevgili Arkadaşım;
Sen ne yaptın?
Aşık oldun. Senelerce seni senin sevdiğinden  daha fazla sevsin istedin, uğraştın. Ah be sevgili arkadaşım bu zorla olmuyor ki. Ama sen ne yaptın. Uğraştın uğraştın. Duvarlarla karşılaştın. Ve zamanla bu hatalar yapmana sebep oldu. Sen hata yaptıkça kızgınlıklar oluşmaya başladı. Hatalarını telafi etmeye çalıştıkça daha çok sevdin daha çok hatalar yaptın. Ama neyseki pişman değilsin, kendini nasılsan öyle seviyorsun.
Öyle yaşıyorsun.
Herkes aynı  ve düz çizgi üzerinde hayatını yürütemiyor di mi arkadaşım.
Bunu biliyorsun ancak herkes bilemiyor herkes anlayamıyor.
Neyse öyle yaşıyorsun demiştim ya gerçekten kendince ,herşeyinle yaşayabilen nadir insanlardan birisin.
Ama unuttuğun birşeyler var.
Herkes hayata ve kendine bu pencereden bakamıyor ki.
Zamanla olaylar insanlarda kalıpların ve önyargıların oluşmasına ve bunların kendilerini yönlendirmelerine izin veriyorlar. Birde bu benim kişiliğim ve geçmişim kalıplarıyla yaptıklarını ve yapamadıklarını akla ve mantıklarına uygun hale çok güzel getiryorlar.
Tabi ki bu en kolayı.
Evet sevgi bitmişse hiçbişey deme hakkım yok karşındaki insana. Ancak yorulmuş ve sıkılmışsa bu onun zayıflığıdır ama insanı üzüyor dimi arkadaşım.
Çıkmaz sokaklardan çıkamıyorum demek kolay yol (Dimi Kaan:))
Hele kafasından geçen gerçek düşünceleri seslendiremeyenlere ne demeli.
O yüzden sen nasılsa mutlusun ve sevgi dolusun ( hayatının bir parçasını kaplayan üzüntünün dışında) , nasılsa sen her yolda yürümeyi bilmesen bile yürümek için çaba gösterensin, nasılsa sen bir tanesin.
Seni seviyorum, sağlığına dikkat et gerisi nasılsa gelir.

Sevgiler...

4 Şubat 2011 Cuma

BİR ÇOCUK SEVDİM

                                                                                                   

10 sene dile kolay...

Bak anne büyüdüm - büyüdüm büyüdüm de adam oldum demek isterdim. Ama çok iddialı bir söz anneciğim- büyüdüm de bende anne oldum.
Boyuma gelmiş bir oğlum, şartsız ve karşılıksız beni seven, canımın parçası birtanem- sevgilim- herşeyim oğlum benim.

Bir küçük iz bıraktım mı acaba?
Ne verebildim?

Ne kadar verebildim? bilemiyorum oğlum. Bildiğim tek şey seni çok fazla sevdiğim.

Ah annem neden büyüyoruz ki...
Bazen içim acıyor anne. Ben senin kucağına ihtiyaç duyarken, benim kucağıma ihtiyaç duyan canım oğlum gözlerimin içine nasılda sevgiyle bakıyor.
Ben böyle sevgi görmedim annem.
Beni dünyaya getirip oğlumu kucağımı almamı sağlayan annem ve canım oğlum:

İYİKİ DOĞDUN OĞLUM, İYİKİ SENİ İSTEDİM.
SENİ ÇOK SEVİYORUM...