Dünden beri bir sıkıntım vardı. Kalbimi açtığım güzel iki insandan biri bana güzel bir hikaye anlattı.
"Güzel ama soğuk bir günün akşamında tatlı bayan kendini kötü hissetmeye başlamış.
Dışarıda mı üşümüş acaba?
Yoksa olacağımı varmış?
O da bilemiyormuş.
Midesi bulanıyor, karnı ağrıyor ve ateşi gittikçe yükseliyormuş. Kendi kendine birşeyler yapmaya çalışmış
ama canı ve bedeni yattığı yerden kalkmak istemiyormuş.
Yardıma ihtiyacım var diye düşünmüş, düşünmüş ve düşünmüş.
Arzu etmekle olmuyormuş bir çok şey. Evde yapayalnız yatarken ona en çok destek olabilecek sevgilisi gelmiş aklına. Ancak kötü zamanlama. Sevilisinin işi olduğunu biliyormuş.Sağlıktan önemli değilmiş ancak o cesaret edememiş.
Devreye önyargıların girmesini istemiyormuş. Çünkü; ne zaman birşey isteyecek olsa, karşısındaki adam ( geçmişteki tecrübeleri bahane ederek) onun işini bölmek istediğini onu huzursuz etmek için uydurduğunu düşünürmüş sakince ne olduğunu,ne düşündüğünü sormadan. Düşman ateş hattında saldırı pozisyonu allll, ileriiii askerlerim gibi...
Önyargılar sizi binbirparçaya bölüp sonra yutmak istiyorum demiş. Ancak kendi davranışlarının sonucu olarak bunların oluştuğunu,bunlara sebep olanların bizler olduğumuzu biliyormuş.
Çok uzun zaman kafa yormuş yaptıklarına.
Neleri iyi neleri kötü yaptığının bilincindeymiş.
Ama daha iyi yaşamını devam ettirebilmek için ne yapacağını bilemiyormuş.
Gökten inen bir melek gibi telefonu çalmış ve hiç aklına gelmeyen ama gönlünde hep olan bir
arkadaşı aramış.
Seni rüyamda gördüm, iyimisin demiş.
Uzun uzun konuşmuşlar.
Ortaya ne çıkmış.
Tatlı bayan bazı sorunların kendi seçimi olduğunu bildiğini biliyormuş.
Arkadaşının sayesinde bildiklerini dahada farketmiş. Seçimleri ile hayatına yön verecekmiş."
Durdum ve düşündüm. Pardon önce deliler gibi spor yaptım. Önce negatif iyonların bir kısmını attım bu vücuttan.
Ve Betül kızım hadi bakalım kıssadan hisse.
Bakalım napsam??????
Buldum:))))))